Mavi Yaka Ekiple Başarıya Giden Yol

Lojistik, sadece bir malzemeyi depolamak, sevkiyatını planlamak ya da bir yerden başka bir yere taşımak değil, aynı zamanda ciddi bir ekip yönetimini içeren operasyonlar bütünüdür. Her şoför, her depo çalışanı, her planlamacı bu operasyonun bir halkasıdır ve süreç, ancak her halkası güçlü olduğunda sürdürülebilir hale gelir. Depoda, sahada, forkliftin üstünde, direksiyon başında ve rampada zamanla yarışan ekip arkadaşlarımız süreçlerdeki gerçek gücümüzdür.

Bu sebeple lojistik operasyonlar yönetiminde başarı sadece işin akışına odaklanarak değil aynı zamanda bu akışın merkezindeki ekibi anlamaktan da geçer. Bu bağlamda mavi yaka yönetimi, emir vererek ya da sürekli kuralları hatırlatarak ekipten iyi bir performans almayı ummanın ötesinde, üç temel unsura odaklanarak şekillendirilmelidir.

1. Saygı: Her takım üyesinin emeğine, fikrine ve tecrübesine saygı duymak gerekir. Yönetim, planlarını kağıt üzerinde yaparken depodaki çalışan sahada o planları yaşar. Onun gözlemi, tabloların/rakamların söylemediğini söyleyebilir. Bu yüzden her vardiyada bir süre ekibin arasında olmak, dinlemek, gözlemlemek önemlidir. Olabiliyorsa haftalık toplantılarla da bu etkileşim desteklenmelidir.
2. İletişim: Tek yönlü değil, çift yönlü iletişim kurmak önemlidir. “Neden böyle yaptınız?” yerine “Sizce nasıl olmalıydı?” diye sormak bile fark yaratır.
3. Gelişim: Eğitim sadece beyaz yakaya yönelik değildir. Forklift operatörünün güvenli sürüş eğitimi de, depo çalışanının dijital sisteme hakimiyeti de yatırımın bir parçasıdır.
   Mavi yaka ekibinin gelişimi, verimlilik kadar aidiyeti de artırır.

Özetle: Lojistik çalışanları her gün, milyonlarca malzemenin doğru zamanda doğru adreste olmasını sağlıyorlar. Hangi teknolojiler  kullanılıyor olursa olsun bütün bu operasyonların arkasında, bir takım ruhu, emek zinciri ve insan hikayesi bulunmakta.  Dolayısıyla bugün bir sevkiyat zamanında yerine ulaşıyorsa, bu yalnızca iyi bir planın ya da yazılımın değil, uyum içinde çalışan motive bir ekibin de başarısıdır.