KISITLAR TEORİSİ
BİRKAN ASLANKOÇ
OKAN ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
MAYIS
İSTANBUL
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ
2. KISIT YÖNETİM SÜRECİ AŞAMALARI
3. İŞLETMELERDE KISIT TÜRLERİ
3.1. Pazar Kısıtları
3.2. Kaynak Kısıtları
3.3. Politik Kısıtlar 3
3.4. Hammadde Kısıtları
3.5. Lojistik Kısıtlar
4. MANTIKSAL DÜŞÜNME SÜRECİ
4.1 Mevcut Gerçeklik Ağacı
4.2 Çelişki Çözüm Diyagramı
4.3 Gelecek Gerçeklik Ağacı
4.4 Ön Koşul Ağacı
4.5 Geçiş Ağacı
4.6 Mantıksal Ağaçların Doğruluk Testi
5. KISITLARIN YÖNETİLMESİ
5.1. Kısıtların Tanımlanması
5.2. Kısıtların Hangi Şekilde Etkin Olarak Yönetileceğine Karar Verilmesi
5.3. Sistemin İkinci Aşamadaki Amaca Odaklanması
5.4. Kısıtların Ortadan Kaldırılması
5.5. İlk Aşamaya Geri Dönülmesi
6. SONUÇ
7. KAYNAKÇA
1. GİRİŞ
Kısıtlar teorisi, 1980’lerin başında Dr. Eliyahu M. Goldratt tarafından geliştirilen bir yönetim sistemi felsefesidir ve temel savı, kısıtların bir firmanın performansını belirlediği ve her sistemin en az bir tane kısıta sahip olduğudur.
Kısıtlar Teorisi, üretim hacmine dayalı olarak hesaplanan maliyetlerin gerçek durumu yansıtmadığını savunmaktadır. İşletmenin birincil amacı, kar elde etmektir. Satışlar ve maliyetlerdeki artış/azalış nedeni ile işletmenin karında artış/azalış olacaktır. Kısıtlar Teorisinde finansal tabanlı bir performans ölçümü yapılmaktadır. Performans, satış fiyatı, satış miktarı ve değişken maliyet olarak tanımlanan direkt ilk madde ve malzeme gideri arasındaki ilişkiye dayalı olarak ölçülmektedir.İşletmenin karını artırması için satışlarını artırması, satışlarını artırması için kısıtların işletme üzerindeki olumsuz etkilerinin tanımlanması ve kısıtların etkisini ortadan kaldırması gerekmektedir.Bu bağlamda, kısıtların etkin bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Sistem olarak işletme bir bütündür ve kendi içinde değişik bileşenlerden oluşur. Sistem ve sistemin bileşenlerinin temel amaç, yani kar elde etme doğrultusunda uyum içinde çalışması gerekmektedir.
Kısıtlar Teorisi, 1970’ li yıllarda üretim ve lojistik konularında karşılaşılan sorunlara çözüm bulmak amacı ile Goldratt ve Cox tarafından geliştirilmiştir. Özellikle, yöneticilerin üretime odaklı olarak karar vermelerini eleştiren Kısıtlar Teorisi (KT) anlayışı, üretim planlamasını en uygun bir şekilde yapmaya odaklanmakta ve yöneticilerin ilgisini stok için üretim yapmak yerine, satışları ve işletmenin karını artırmaya yönlendirmektedir.
Firma kârının artmasında oldukça önemli olan kısıt yönetimi beş aşamada gerçekleşmektedir ve bu sürekli iyileştirme süreci bir döngü biçimindedir. Zira kısıtlar
teorisinin temel savı her sistemin en az bir kısıta sahip olduğudur. Dolayısıyla bir kısıtın belirlenip ortadan kaldırılması sonucu yeni bir kısıt oluşmaktadır ve döngü bu şekilde devam etmektedir. Bu beş aşamalı kısıt yönetim süreci aşamaları aşağıdaki gibidir:
2. KISIT YÖNETİM SÜRECİ AŞAMALARI
Birinci Aşama: Kısıtların Tespit Edilmesi
Üretim faaliyetlerinin uyumlu hale getirilmesi yani üretim sürecinin daha etkin ve akıcı hale getirilmesi için ilk yapılması gereken, üretim ortamındaki kısıtların tanımlanması ve belirlenmesidir. Bir sistemdeki darboğazı bulmak için iki yol vardır; birisi kapasite kaynak profili hazırlamak, diğeri belirli bir firmadaki bilgimizi kullanmak, sistemi incelemek ve yöneticilerle, çalışanlarla konuşmaktır.
İkinci Aşama: Kısıtların Nasıl Düzeltileceğine Karar Verilmesi
Temel kısıtlar belirlendikten sonra bütün çalışmalar, tüm sistemin performansını arttırabilmek için kısıtların tamamen kullanılmasını sağlamak yönünde olmalıdır. Diğer bir deyişle, kısıtlar teorisinin ikinci aşamasında amaç sistemin temel kısıtlarının sürecini (throughput) en yüksek düzeye çıkarmaktır, yani kısıtlardan maksimum süreci elde etmeye çalışmaktır. Bunun için kısıtlı kaynak kullanımı başına en çok süreci sağlayan malzemeler işlenerek firma kârı arttırılabilmektedir. Bu doğrultuda bu aşamada maksimum süreci sağlayacak optimal ürün karması belirlenebilmektedir.
Üçüncü Aşama:İlgili Herşeyin İkinci Aşamanın Uygulanması İçin Seferber Edilmesi
Sistemdeki tüm parçaların, kısıtlı olmayan kaynakların etkinliğini düşürse bile, kısıtları destekleyecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Ürün karması belirlendikten sonra tüm her şey bu kararın uygulanması için seferber edilmelidir. Performans ölçütleri bu kararın uygulanmasına yani belirlenen ürün karmasına göre düzenlenmelidir.
Dördüncü Aşama: Kısıtların Ortadan Kaldırılması
Kısıtların ortadan kaldırılması, kısıtlı kaynağı, kısıtlı olmayan kaynağa dönüştürme çabasıdır. Kısıtların ortadan kaldırılması birkaç şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Örneğin kısıtlı kaynak ile aynı fonksiyonlara sahip yeni bir
makine almak, fazla mesaiden yararlanmak, vardiya sayılarını arttırmak, o makinenin
ürettiği parçayı, yarı mamulu dışarıdan satın almak gibi yollarla giderilebilir. Eğer kısıtlı kaynak işgücü ise o işçinin yaptığı işleri yapabilecek başka bir işçi alınması, diğer işçileri o işçinin yaptığı işleri yapabilecek şekilde eğitilmesi, o işçinin daha hızlı
çalışması için eğitilmesi yollarıyla kısıt giderilebilir.
Beşinci Aşama: Kısıtlar Kaldırıldığında İlk Aşamaya Geri Dönülmesi
Kısıt ortadan kaldırıldığında, ilk aşamaya geri dönülmesi ve sürece yeniden başlanması gerekmektedir. Kısıt kaldırıldıktan sonra sürekli gelişme süreci durmayacak, çünkü başka bir kısıt ortaya çıkacaktır. Bu noktada firma yönetimi, tembelliğin bir sistem kısıtı olmamasını sağlamalıdır. Zira tembellik, şartlar değişince değişmeye istekli olmayan yöneticileri tanımlamaktadır. Örneğin, tembelliğe yenilen bir yönetici, mevcut kısıt kaldırıldıktan sonra da sanki bu kısıt ortadan kaldırılmamış gibi davranmaya devam etmektedir. Oysa mevcut kısıt kaldırıldıktan sonra yeni kısıt pazar kısıtı olabilir ve yöneticiler bu durumda pazar taleplerini arttırmaya çalışmalıdır.
3. İŞLETMELERDE KISIT TÜRLERİ
Literatürde çeşitli kısıt sınıflandırmaları mevcuttur. Örneğin Ruhl temel olarak içsel ve dışsal kısıtlar olarak ikili basit bir sınıflandırma yapmaktadır. İçsel kısıtlar; yönetim politikaları, çalışanların tutumları veya üretim sürecinin kapasitesi gibi örneklerle açıklanabilir. Dışsal kısıtlar ise isletmelerin müdahale etmesinin mümkün olmadığı pazar talebi gibi değişkenlerden oluşmaktadır.
Literatürde kısıtları çeşitlerine göre sınıflandırma konusunda farklı yaklaşımlar bulunmakla birlikte en yaygın olarak kabul görmüş olanı Atwater ve Gagne’nin yaklaşımıdır. Atwater ve Gagne, işletme kısıtlarını çeşitlerine göre; pazar kısıtları, kaynak kısıtları, politik kısıtlar, hammadde kısıtları ve lojistik kısıtlar şeklinde beş farklı kategoriye ayırmıştır.
3.1. Pazar Kısıtları
Firmanın faaliyetlerini devam ettirebilmesi için öncelikle ürettiği ürün veya hizmete yönelik bir pazar talebinin olması gerekliliği açıktır. Dolayısıyla firmanın hayatını sürdürebilmesi için öncelikle pazar talebini karşılaması gerekmektedir. Bu nedenle genellikle firmalar için pazar kısıtı en temel kısıtlardandır.Pazar kısıtları, firmanın ürün üretme kapasitesini tamamen kullanmak için yetersiz pazar talebi olduğunda ortaya çıkmaktadır. Bu kısıt işletmenin kendi içerisindeki işlemlerden kaynaklanmayıp tamamıyla dışsal bir kısıttır. Pazar kısıtlarının pek çok nedeni olmakla beraber çoğu kısıt yönetim politikalarından kaynaklanmaktadır.
3.2. Kaynak Kısıtları
Üretim sürecindeki kısıtlar düşünüldüğünde ilk akla gelen kısıt, kapasite kısıtıdır. Çünkü hemen her firmada ürün akısının düzgünlüğünü engelleyebilecek, kapasitesi dar olan belirli kaynaklar bulunmaktadır. Kaynak kısıtları, ancak firmada pazar kısıtlarının söz konusu olmadığı durumlarda ortaya çıkabilmektedir. Kaynak kısıtları diğer bir ifadeyle kapasite kısıtları, firmadaki kaynakların pazar talebini tamamen karşılamak için yetersiz kaldığı durumu ifade etmektedir. Bu durum; kaynağa olan talebin, kaynağın kapasitesini aştığı anlamına gelmektedir. Buradan hareketle de; kaynak kısıtının, işletmeler için içsel bir kısıt olduğu söylenebilir.
Bu aşamada, darboğaz olan veya darboğaz olmayan kısıt kavramlarına kısaca değinmekte yarar vardır. Darboğaz yaratmayan kaynak, bir kaynağın kapasitesinin, talep edilenden fazla olduğu; darboğaz kaynak ise, kaynağın kapasitesinin, talep edilenden az veya talep edilene eşit olduğu anlamına gelmektedir. Kısıtlar Teorisi açısından darboğaz kaynağın önemi; tüm sistemin çıktı miktarını bu kaynağın belirlemesidir. Kaynak kısıtı söz konusu olan bir sistemin verimliliği ancak bu kaynağın darboğaz yaratmayan kaynak haline getirilmesi ile artırılabilmektedir. Sistem planlanırken öncelikle darboğaz olan ve olmayan kaynaklar dikkatlice belirlenmeli ve buna göre bir sistem geliştirilmelidir. Darboğaz kaynak, üretim sürecinde kendisine belirli işler yüklenmiş bir üretim noktasının kullanılabilir kapasitesinin yetersiz kalması sonucu oluşmaktadır. Kısıtlar teorisine göre, talebin kapasiteyi aşması durumunda üretim sürecinde en az bir darboğaz ortaya çıkmaktadır. Darboğaz kaynağa sahip bir üretim noktasının kapasitesi, üzerindeki talebe göre yetersiz kalmaktadır. Üretim süreçlerinde bir veya daha fazla darboğaz kaynak bulunabileceği gibi bu kaynakların yerlerinde de farklılıklar olabilmektedir. Söz konusu sistem içerisinde darboğaz yaratan kaynaklar belirlendikten sonra bu kaynakların çıktılarının en yüksek yapılmaya çalışılması gerekmektedir. Böylece darboğaz yaratan kaynaklar diğer kaynaklarla uyumlu hale getirebilmektedir. Bunun sağlanabilmesi için; fazla mesai, destekleyici ekipmanlar, kalifiye işgücü, uzmanlık gerektiren aletler, ürün veya ürün sürecini yeniden tasarlamak ve taşeronlardan faydalanmak gibi yollara başvurulabilir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan birisi de pazar talebinin iyi belirlenmesidir. Geçici talep artışları karşısında normalde kapasite kısıtı yaşamayan kaynaklar kapasite kısıtlı kaynak gibi nitelendirilebilir ve bu kısıtların ortadan kaldırılması için tedbirler alınabilir. Bu, o işletme için kısa süreli talep artışları durumunda kaynak israfına neden olmaktadır. Bu durumda öncelikli olarak karşımıza fırsat maliyeti ve yarı mamul ve mamul stoku fazlası çıkmaktadır. Belli bir şeyin yapılması başka bir şeyden vazgeçilmesini gerektiriyorsa, vazgeçilen şeyden sağlanabilecek net kazanç, yapılan şeyin fırsat maliyetini oluşturur. Dolayısıyla kısıtın iyileştirilmesi için harcanan kaynağın başka bir faaliyet için kullanılabilmesi karşımıza fırsat maliyeti olarak çıkmaktadır. Ayrıca üretim açısından dar boğaz yaratmayan kaynakların atıl kalmaması amacıyla kapasite kısıtlı kaynaklarla uyumlu çalıştırılmaması sonucu yarı mamul stoku artarken pazar talebinin kısa dönemli artışına aldanılarak artırılan üretim ise mamul stoklarının artmasına neden olmaktadır.
3.3. Politik Kısıtlar
Politik kısıtlar, ileri görüşlü olmayan yöneticiler tarafından işletmenin karşısına çıkan fırsatların değerlendirilmesini kısıtlayıcı engeller ortaya konulduğu zaman ortaya çıkmaktadır. Politik kısıtlara literatürde yönetsel kısıtlar da denilmektedir. Rahman’a göre genelde bir işletmedeki kısıtlar, fiziksel kısıtlar olmayıp daha çok politik kısıtlardır. Bu tarz kısıtların belirlenmesi ve ortadan kaldırılması fiziksel kısıtlara nispeten daha güç olsa da, işletmeye daha fazla katkı sağlamaktadır. Genellikle politik kısıtlar pazarlama, muhasebe ve finansman alanlarında ortaya çıkmaktadır.
3.4. Hammadde Kısıtları
İşletmeler için önemli bir diğer kısıt türü ise hammadde kısıtlarıdır. İşletmeler için dışsal bir kısıt durumunda olan hammadde kısıtları, hammaddenin kıt olduğu durumu ifade etmektedir. Hammadde kısıtları, hammaddenin zamanında ulaşmaması, kusurlu çıkması veya pazarda bulunmaması şeklinde ortaya çıkmaktadır ve bu da hammadde için katlanılan maliyetleri arttırmaktadır. Bu durumda işletmenin maliyetleri değişmekte ve maliyet artışları üretim kararlarını doğrudan etkilemektedir.Hammadde kısıtları, kısa ve uzun dönemli olarak ikiye ayrılmaktadır. Kısa dönemli kısıtlar tedarikçi ürünü zamanında teslim edemediğinde veya ürün kusurlu çıktığında; uzun dönemli kısıtlar ise pazardaki malzeme sıkıntısı sonucunda ortaya çıkmaktadır. Hammadde kısıtlarını giderebilmek için yönetim, yeni tedarikçiler bulmak veya malzemeler için tedarikçilere ödenilen fiyatı arttırmak yoluna
gidebilmektedir.
3.5. Lojistik Kısıtlar
İşletmeler, hammadde kısıtı, ürün ve malzeme dağıtımı gibi kısıtlarla yakından ilişkili olarak lojistik kısıtlarla da karşı karşıya kalmaktadır. Kısa dönemli hammadde kısıtı ile yakından ilişkili olan lojistik kısıtlar, üretim için gerekli olan malzemelerin işletmenin üretim sürecine ulaştırılmasını içermektedir. Bu durumda var olan stok ve üretim sorunları daha da belirgin hale gelmektedir. Lojistik kısıtlarıyla yakından ilişkili bir diğer konu da siparişlerin ulaştırılması sorunudur. Sipariş ile anlatılmak istenen, işletmenin hammadde tedariki için verdiği siparişler ve işletmenin ürettiği mamullerin diğer işletmeler veya müşteriler tarafından temini için alınan siparişlerdir. Eğer tedarikçi ağı, üretim sürecine göre ayarlanmış olan işletmenin sipariş sistemi ile uyumlu çalışmıyorsa, bu durum işletme için lojistik kısıt oluşturmaktadır.
4. MANTIKSAL DÜŞÜNME SÜRECİ
KT, Goldratt tarafından öne sürülen bir yönetim felsefesidir. Bu nedenle öncelikle bir düşünce sürecinden oluşmaktadır. Bu düşünce süreci içerisinde 5 mantıksal ağaç diyagramları kullanılmaktadır. Bunlar:
1. Mevcut Gerçeklik Ağacı(MGA)
2. Çelişki Çözüm Diyagramı(ÇÇD)(Buharlaşma Bulutu)
3. Gelecek Gerçeklik Ağacı(GGA)
4. Ön Koşul Ağacı(ÖKA)
5. Geçiş Ağacı(GA)
MGA, GGA ve GA yeterlilik tabanlı mantıksal ağaç diyagramları olarak ifade edilmektedir. Sonuç ilişkilerini içeren basit ifadelerden oluşmaktadır. ÇÇD ve ÖKA ise gereklilik tabanlı mantıksal diyagramlar olarak bilinmektedir.
Gereklilik tabanlı bir mantıksal diyagram, belli bir sonucun ortaya çıkması için gerekli koşulları tanımlamaktadır. Sonucun ortaya çıkması için, bu koşulların yeterli olmaları şartı aranmamıştır. Örneğin, bir insanın güvenli araba kullanırken içkili olmaması gereklidir. Ancak güvenli araba kullanımı için içkili olmamak tek başına yeterli olmamaktadır. Çünkü güvenli araba kullanımı için başka koşulların da yerine getirilmesi gerekmektedir.
Yeterlilik tabanlı bir mantıksal diyagram, belli bir sonucun varolması için gerekli ve yeterli tüm koşulları tanımlamaktadır. Örneğin, “odada bir elektrik lambası yanar” durumu ele alındığında, bu sonucun nedensiz ortaya çıkmayacağı açıktır. Bu sonucun ortaya çıkması için, odada çalışan bir lamba olmalı, ampul çalışan bir prize takılı olmalı ve lambanın düğmesi açık olmalı koşulları sağlanmalıdır. Bu üç koşul birlikte varolduğunda istenen sonuç ortaya çıkacaktır.
4.1 Mevcut Gerçeklik Ağacı
Bir problem analiz aracı olarak ifade edilmektedir. Etki ve tepki mantığı ile var olan mevcut durumun anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. MGA, kestirilemeyen etkilerin ana nedenlerinin araştırılmasına yönelik bir çalışma sunmaktadır. Ana neden sistemdeki kısıtın varlığından kaynaklanmaktadır. MGA sistemdeki kısıtın belirlenmesini sağlamaktadır.

4.2 Çelişki Çözüm Diyagramı
ÇÇD sistemdeki sürekli hale gelmiş problemlerin çözümünde kullanılan bir diyagramdır. Çünkü bazı problemler sistemdeki çelişkilerden kaynaklanmakta ve bu çelişkiler ortadan kalkmadığı takdirde problem çözülememektedir. ÇÇD kısıtın ne ile değiştirileceği kararının verilmesine yardımcı olmaktadır.

4.3 Gelecek Gerçeklik Ağacı
GGA, verilen kararların sonuçlarının ne olacağının anlaşılmasını ve olabilecek istenmeyen etkilerin neler olabileceğinin görülmesini sağlamaktadır. Bu sayede sistemde oluşabilecek sorunlar çok erkenden görülüp önlenebilmektedir. GGA var olan kısıtın ne ile değiştirileceği konusundaki kararlara yardımcı olmaktadır.

4.4 Ön Koşul Ağacı
ÖKA, sistemdeki değişikliğin nasıl yapılacağı konusundaki kararlara yardımcı olmaktadır. Verilen kararın nasıl uygulanacağı burada gösterilmektedir.

4.5 Geçiş Ağacı
GA, sistemin iyileştirilmesindeki karar süreci sonucunda uygulama aşamasında olabilecek tüm basamakları detaylı gösterir. Tıpkı bir yol haritası gibi yapılacakları detayları ile gösterir. GA, KT’nin kısıtın nasıl değiştirilebileceği konusundaki kararlarına yardımcı olmaktadır.


Mantıksal ağaç diyagramlarının doğruluğunun test edilmesi için 8 kural geliştirilmiştir. Oluşturulan ağaçların her birinin mantıksal olarak doğruluğu bu kurallarla test edilmektedir. Bu kurallar:
Netlik
Girdi varlığı
Sebebiyet varlığı
Sebep yetersizliği
Eklenebilir sebep
Neden ile sonucun yer değiştirmesi
Tahmini sonuç varlığı
Gereksiz tekrar
olarak belirlenmiştir. Bu test sayesinde oluşturulan ağaç diyagramlarının mantıksal olarak tutarlılığı kontrol edilmekte ve sistemde bir bütünlük oluşturup oluşturmadıklarına bakılmaktadır. Böylece KT’nin düşünce süreci tamamlanmış olmaktadır.
4.6 Mantıksal Ağaçların Doğruluk Testi
Mantıksal ağaçların doğruluğunun testi için geliştirilen kurallara yasal şartlar da denmektedir. Sekiz sınıftan oluşmaktadır.
5. KISITLARIN YÖNETİLMESİ
Kısıtlar Teorisi, iki ana bileşenden oluşmaktadır. Bunlardan ilki teorinin temel çalışma prensipleri olan beş aşamalı sürekli gelişim modeli, drum-buffer-rope yöntemi ve tampon yönetimi gibi olguları içine alan Kısıtlar Teorisinin felsefesidir. Bu felsefe işletmeler için fiziksel kısıtlardan daha çok yönetimsel veya politik kısıtların önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Goldratt bu kısıtların belirlenmesi ve sürekli gelişim modelinin işlemesi için kısıtlar teorisinin ikinci temel bileşeni olan düşünme süreci (Thinking Process) adında bir yaklaşım geliştirmiştir.
Kısıtlar Teorisinin felsefesi daha çok sürekli gelişim modeline odaklanmaktadır. Goldratt’a göre kısıtların yönetilmesi beş aşamadan (Five Focusing Steps) oluşmaktadır. Bu aşamalardan ilki; kısıtların tanımlanması, ikincisi kısıtların ne şekilde etkin olarak yönetileceğine karar verilmesi, üçüncüsü sistemin ikinci aşamadaki amaca odaklanması, dördüncüsü kısıtların ortadan kaldırılması ve son aşama olan beşinci aşama bir önceki aşamadaki kısıtın ortadan kalktığı zaman ilk aşamaya geri dönülmesini içermektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta son aşamanın ilk aşamaya dönmek olduğudur. Bu durum Goldratt’ın kısıtlar teorisinin temelini oluşturan sürekli gelişmeyi içermektedir. Sürekli gelişmenin temel dayanağı ise her işletmenin her zaman en az bir kısıtının var olmasıdır (Goldratt, 1990:4-6; Louderback ve Patterson, 1996:189; Rahman, 1998:337-338; Hein, 1998:970; Blackstone, 2001:1057). Geri ve Ahituv (2008:343) ise, kısıtlar teorisinin çalışma prensiplerine iki aşama daha eklemiş ve kısıtların yedi aşamada yönetilebileceğini belirtmektedir. Bu aşamalar şu şekildedir:
1. Sistem hedeflerinin tanımlanması
2. Evrensel performans ölçülerinin belirlenmesi
3. Sistem kısıtlarının belirlenmesi
4. Sistem kısıtlarını ortadan kaldırma yollarına karar verilmesi
5. Sistemin kısıtlara indirgenmesi
6. Sistem kısıtlarının ortadan kaldırılması
7. Sistem kısıtlarının ortadan kaldırılması aşamasında sorunla karşılaşılması
durumunda 3. Aşamaya geri dönülmesi.
Bu çalışmada kısıtlar teorisinin çalışma prensipleri ve kısıtların yönetilmesi Goldratt (1990)’ın belirttiği beş aşama çerçevesinde incelenmektedir. Bu beş aşama aşağıdaki gibidir.
5.1. Kısıtların Tanımlanması
Her işletmenin her zaman en az bir kısıtının olduğu varsayımı altında öncelikle sistem içerisinde mevcut olan bu kısıtların belirlenmesi, ilk aşamayı oluşturmaktadır. Bu aşamada kısıt, işletme için içsel veya dışsal olabilecek kısıt türleri anlamına gelmektedir. Bu kısıtlardan yalnızca biri işletme de var olabileceği gibi bir kaçı aynı zamanda firma için geçerli olabilir. Ayrıca bu aşamada sadece kısıtın tespit edilmesi değil aynı zamanda kısıtın işletmenin hedeflerine etkisinin de belirlenmesi gerekmektedir .
5.2. Kısıtların Hangi Şekilde Etkin Olarak Yönetileceğine Karar Verilmesi
Bu aşamada amaç, mevcut kapasitenin mümkün olduğu kadar kısılarak kıt kapasitenin boşa harcanmamasını sağlamaktır. İşletmeler uzun dönemde başarı sağlayabilmek için, kısıtları etkin bir şekilde yönetmelidir. Burada önemli olan kısıtın türüdür. Kısıt, kapasite kısıtı gibi fiziksel bir kısıt olduğu zaman çeşitli önlemler (atıl zamanları azaltmak, hazırlık işlemlerini hızlandırmak, iş yükünü düşürmek ve ek kapasite kullanımı) alınarak etkin şekilde yönetilebilmektedir. Fakat yönetsel kısıt gibi fiziki olmayan kısıtlar söz konusu olduğunda bunların performansı artırılamamaktadır. Dolayısıyla bu durumda kısıtların değiştirilmeleri ya da ortadan kaldırılmaları gerekmektedir. Ayrıca yönetsel kısıtların belirlenmesi fiziksel kısıtlara göre oldukça zor olmaktadır. Ancak yönetsel kısıtların ortadan kaldırılması sisteme kesinlikle daha yüksek katkı sağlamaktadır.
5.3. Sistemin İkinci Aşamadaki Amaca Odaklanması
Daha önce de belirtildiği gibi, bir sistemin performansını o sistemdeki kısıtlar belirlemektedir. Bu varsayımı temel alarak bir sistemin performansını artırabilmek için öncelikle kısıtların performansının arttırılması gerekmektedir. Aksi takdirde diğer kaynakların performansını artırmaya yönelik her faaliyet sonuca ulaşamayacak ve kaynakların israf edilmesine neden olacaktır. Böylece mevcut sistem daha da kötüleşecektir. Bu nedenle sistemin diğer tüm bileşenleri (kısıt olmayan) kısıtlı kaynağın performansını maksimum yapmaya odaklanmalıdır. Ancak bu sayede sistemin tamamında bir artış meydana gelebilmektedir.
5.4. Kısıtların Ortadan Kaldırılması
Kısıtlı kaynağın kapasitesinin daha doğrusu katkısının kısıtlı olmayan kaynak oluncaya kadar artırılmasını içeren bu aşama, ek kapasite, fazla mesai gibi uygulamalarla gerçekleştirilmektedir. Kısıtlar teorisinin temel savlarından biri olan sistemin performansını kısıtlar belirlemektedir savından hareketle, kısıt ortadan kaldırıldığında hem kısıtlı kaynağın hem de tüm sistemin performansı artırılmış olacaktır. Çünkü kısıtlı kaynaktaki iyileşme beraberinde sistemin diğer bileşenlerinin de daha verimli çalışmasını sağlamaktadır. Bu da sistemin tamamının performansında bir artış meydana getirmektedir
5.5. İlk Aşamaya Geri Dönülmesi
Kısıtların ortadan kaldırılması aşamasından sonra, ilk aşama olan kısıtların tanımlanmasına geri dönülmesi aşaması gerçekleşecektedir. Bu aşama, yeni kısıtın belirlenebilmesi ve dolayısıyla sürekli gelişim sağlanabilmesi için gereklidir. Sürekli gelişim modeli dikkate alındığında bu döngü, kısıtlar teorisinin ve işletmenin başarıya ulaşabilmesi için gereklidir. Her aşama sıralı olarak kısıt ortadan kaldırılıncaya kadar uygulanmaktadır. Birinci, ikinci ve üçüncü aşama, uygulamaya geçilmeden önceki hazırlık aşamalarıdır. Çünkü bu üç aşama yalnızca işletme politikasındaki değişikliği kapsamaktadır. Buna karşılık dördüncü aşama ise uygulama aşaması olarak kaynak yatırımı gerektirmektedir.Bu beş aşamalı sürekli gelişim modeli üretim sürecinde yani daha çok fiziksel kısıtların mevcut olduğu aşamalarda işletmelere kısa sürede kâr artışları gibi önemli gelişmeler sunmaktadır. Ancak bu modelin uygulanması ile birlikte fiziksel kısıtların yerini işletme için artık fiziksel olmayan yetersiz talep gibi daha çok pazara yönelik kısıtlar veya yönetim ile ilgili yönetsel kısıtlar almaya başlamaktadır. Bu tip kısıtların tanımlanması ve ortadan kaldırılması da daha öncede belirtildiği gibi fiziksel kısıtlara oranla nispeten daha zordur. Bu nedenle Goldratt işletmeler açısından fiziksel kısıtların çok azının ana problemlere neden olduğunu düşünmekte ve bu tarz fiziksel olmayan kısıtların belirlenmesi ve çözüm yollarının üretilebilmesi amacıyla da düşünme sürecini (thinking process) oluşturmaktadır.
6. SONUÇ
Birçok organizasyon için amaç, şimdi ve gelecekte daha büyük verimlilik ve sonuçta karlılıktır. Amaç karlılık olduğu için sistemin daha yüksek düzeyde kar elde etmesini engelleyen kısıtlar ortadan kaldırılmalıdır. Her organizasyon kendi içerisinde bir sistemdir. Kısıtlar Teorisi de bu sistemi geliştirmek ve daha iyiye ulaştırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak sistemin herhangi bir bölümünü geliştirmeden önce sistemin bütünsel amacı ve bu amacın üzerinde etkili olabilecek alt sistemler ile kararları tanımlanmalıdır.
Kısıtlar Teorisinde kısıtın belirlenmesinden sonra kısıtın yönetim süreci başlamaktadır. Bu aşamada öncelikle mevcut kapasitenin en iyi şekilde kullanılması gerekmektedir. Hazırlık zamanlarının ve işleme sürelerinin azaltılması, önleyici bakım, malzeme akışının senkronizasyonu, fazla mesai gibi çalışmalarla mevcut kapasite en iyi şekilde kullanılmaya çalışılır. Kapasiteyi arttırmak için alternatif rotalama, fason imalat, yeni kaynaklar işlemleri uygulanabilir. Süreklilik, kısıtın yönetim sürecinde işletme var oldukça yeni kısıtların bulunması ve iyileştirilmesi şeklinde devam eder.
KAYNAKÇA
1. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 14, Sayı2, 2005
2. http://www.politics.ankara.edu.tr/dergi/pdf/60/4/Kaygusuz_Sait_Y.pdf (2014 Mayıs 31)
3. ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 5, Sayı 9, 2009
4. Gürgen (2007), Kısıtlar Teorisi. Yüksek Lisans Tezi, Kültür Üniversitesi, İstanbul



Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.